23 Aralık 2010 Perşembe

Brettos – Atina…

Geçtiğimiz ay Kurban Bayramı’nın son 3 gününü Atina’ya ayırmıştım. Uğradığım yerlerden biri 1909’dan beri varlığını sürdüren bir bar olan “Brettos” oldu.
Atina’nın ünlü Plaka mahallesinin eğlenceli sokaklarından “Kidathineon” sokağı 41 numarada bulunan Brettos yüzyılı aşkın süreyle kendi Uzo, Brandy ve Likörlerini yapıyorlar ve bunu gerçekten iyi yapıyorlar.
Yaklaşık 40 çeşit likörleri var. Aklınıza gelebilecek her türlü meyvenin likörü ve aynı zamanda Sakızlı, Kestaneli, Kahveli likörler de alternatifler arasında.
Ayrıca 3, 5 ve 7 yıllık brandyleri direk beklettikleri fıçılardan servis ediyorlar. Uzolarını kendileri üretip yine mekândaki distilasyon fıçılardan servis ediyorlar.
Bütün bunlara yüz küsur çeşit Yunan şarabı da içki menüsüne dahil edilerek menü bir hayli zenginleştirilmiş.
Brettos’ta içmeye Yunanlıların antik çağlardan beri ürettiği “Retsina” şarabı ile başlıyorum. Barmenden bir kadeh “Retsina” istediğimde adam biraz şaşırıyor zira anlaşılan gelenler likör, uzo veya brandy içiyor genelde; velhasıl, “Retsina” içmeden Yunanistan’dan ayrılmayayım diye kendimi fazla kastığımdan olsa gerek, çam reçine aromaları ile zenginleştirilmiş asiditesi yüksek hafif gövdeli bu şarabı mideye indirip, sıradaki gelsin diyerek Likörlere dadanıyorum.
Bu arada bizim hanım pek tatlı içki içmeyi sevmemesine rağmen likör menüsünden kendine nane likörü istemiş lakin ben daha “Retsina”mı bitirmeden likörü yarı yolda bırakmıştı bile.
İlk içkilerin ardından barmenle hoş bir sohbete başlıyoruz.  Adam 10-15 sene kadar önce Türkiye – Yunanistan arasında bavul ticareti yaparak İstanbul’dan bol bol deri mont, ceket vs getiriyor ve sağlam para kazanıyormuş o yıllarda. “Sınırda sorun yaşamadın mı?” diye sordum, “Türk tarafından geçiş çok rahat oluyordu, Yunan tarafı biraz daha zorluydu ancak geçiyorduk, ta ki bir gün Yunan tarafında yakalanana kadar” dedi. “Ne yaptılar yakalandığında?” diye sordum, yüklü miktarda para cezası kesmişler, sonrasını söylemedi, belki de içeri atmışlardır diye düşündüm. “Ama çok iyi para kazanıyorduk bre” diye anılarını tazelemeye devam etti, baktık adam da efkârlanmış bizle beraber içmeye başladı :)
Muhabbeti içkiye kaydırıyoruz, “Türkler buraya gelince ne içiyorlar?” diye sordum, bizim barmen “Türkler…” dedi,  “bizim likörlerden en çok “Mastika”yı severler”. Nam-ı değer Sakız Adası’ndan gelen sakızlardan yapılan likör yani. Hemen deneyelim diyoruz. İçimi çok ağır olmayan keyifli bir likör. Sakızlı muhallebi içiyormuş gibi bir his veriyor.
“Başka ne cevherler var sizde?” diye soruyorum barmene. Bana İtalyanlardan bile daha iyi “Limoncello” yaptıkları iddiasında bulunuyor. “İtalyanlar bizim Limoncelloyu çok beğeniyorlar” diyor. Bu iddia karşısında Limoncello denemeden olmaz diyor ve “Çek bakalım bi Limoncello” diyoruz. Çok iyi bir Limoncello olmasına rağmen Limoncello’dan beklediğim ekşi ve tatlı dengesinin hafiften tatlıya doğru kaydığını hissediyoruz hanımla. Yine de başarılı olmuş, tebrik ediyor başarılarının devamını diliyoruz.
Mekan adamı içki komasına sokacak cinsten bir yer olduğundan insanın canı sürekli içmek istiyor. “Bu da kesmedi, alternatif başka ne öneriyorsun?” diye soruyorum, hemen bir  “Rakomelo” koyuyor önüme…
O ne yahu demeye kalmadan, ballı rakı olduğunu anlatıyor bana. Alkol oranına bakıyorum normal rakıdan düşük %25 civarı, hadi bakalım diyoruz içelim bir kadeh…
Aslında rakıyla balı karıştırsanız bir de şeker ekleseniz bu tada ulaşabilir misiniz? Elbette zor… Zira, bunun içinde karanfil, kakule gibi 7-8 çeşit “gizli” baharat da var.
Eski çağlardan beri Amargos adasında üretilen “Rakomelo” alternatif bir digestif olarak karşıma çıkıveriyor. Mekandan ayrılırken bir şişe almayı da ihmal etmiyoruz.
Akşama daha yemek yiyeceğimizi ve yemekte de içeceğimizi göz önünde bulundurup, hadi bize müsaade diyoruz barmene. Ayrılırken Rakomelo almayı da ihmal etmiyoruz. Bu arada mekanda satılan içkilerin hepsini ayrıca şişeyle de satın alabiliyorsunuz. Menüde hem kadeh satışı hem de şişe ile dışarı satışı ayrı ayrı fiyatlandırılmış durumda ve fiyatlar da oldukça uygun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder