22 Aralık 2010 Çarşamba

Enginar - levrek - sauvignon blanc (2)...

Son 1 ay içinde yaptığım birbirine benzer 2 yemeğin, 2 ayrı “sauvignon blanc” ile nasıl uyum sağladığını anlatıyordum…
İkinci tarif “karamelize enginar yanında kabak püresi üzerinde sote levrek fileto, yanında buharda pişmiş sebzeler ile”… Bunun yanında ise bir Yeni Zelanda – Marlbrough Sauvignon Blanc’ı açtık. 2008 rekoltesi olan bu şarabın üreticisi Stoneleigh idi.
Enginarı önce limonlu suda bir süre haşlayıp daha sonra bir teflon tavada şekerle karamelize ediyoruz.
Başka bir tencerede kabakları haşlayıp (1 adet sarı, 1 adet yeşil kabak yeter) blenderdan geçirip püre haline dönüştürüyoruz.
Kılçıkları alınmış Levrek filetoları önceden ısınmış bir teflon tavada sote ettikten sonra, kabak püresinin üzerine koyuyoruz. Burada levrek filetoların derili kısımlarını biraz kıtır bırakmayı tercih ediyorum. Bunun için 3 dakika yeterli, beyaz etli kısmı içinse 40 – 45 saniye yeter.
Tüm bunların yanına buharda pişmiş sebzelere lime ve zeytinyağı koyarak salata haline getiriyorum.
Karamelize enginar levrekle çok çok iyi uyum sağlıyor ki, açtığımız Yeni Zelanda Sauvignon Blanc’ının tropik meyve aromaları inanılmaz bir bütünleşme yaratıyor.
2008 rekoltesi olan Marlbrough – Yeni Zelanda Sauvignon Blanc, ön burunda yeşil elma ve şeftali, arkadan limon, çimen ve kedi çişi gibi bir sauvignon  blanc’dan beklenebilecek tarzda aromalar hissettiriyor. Bir önceki yazımda bahsettiğim Pouilly Fumé kadar mineral zenginliğe sahip değil, hafif bir mineralite hissediliyor ancak çok belirgin değil, burada belirgin olan tropik meyve aromaları – özellikle de pasyon meyvesi aroması – damakta çok belirgin.
Tropik meyve aromaları enginardaki karamelize aroma ile çok iyi uyum sağlayarak levreği bir üst boyuta taşıyor. Zaten asiditesi yüksek bir şarap olması ve canlı aromaları ile bu ikinci yaptığımız enginar – levrek tarifine oldukça iyi gidiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder