22 Aralık 2010 Çarşamba

Vadideki şarap (3)… Saumur...

Chinon’dan yola devam edip Loire nehri boyunca batıya doğru Saumur’e gidiyoruz. Yol boyunca gördüğümüz muhteşem bağ ve doğa manzaraları, kasabalara serpiştirilmiş enfes şatoların arasından geçiyor ve bir sonraki randevumuz Saumur’un önemli “crémant” (köpüklü şarap) üreticilerinden “Louis de Grenelle”e varıyoruz.
Champagne bölgesi dışında kalan bölgelerde üretilen köpüklü şaraplara Fransızlar “crémant” veya “mousseux” diyorlar. “Crémant de Loire”, Loire’da üretilen köpüklüleri tanımlıyor.
1859’dan beri varlığını sürdüren “Louis de Grenelle” bölgedeki aile işletmelerinden biri. Özellikle köpüklü şarap yapımına ağırlık veren bir işletme. Ağırlıklı olarak Chenin Blanc, Chardonnay  ve Cabernet Franc içeren bağlar Saumur’un dışında kalan ama şehre mesafesi çok uzak olmayan bir yerde.
Louis de Grenelle’in danışma ve şarap mağazasına girip kendimizi tanıttıktan sonra 15 dakika içinde turumuza başlayacağımızı öğreniyoruz. Kişi başı 2,5 € olan turda, üreticinin yerin 12 metre altında yer alan 15. Yüzyıldan kalma artık aşina olduğumuz bölgenin efsane taşı “tuffeau”nun kazılmasıyla oluşan tünelleri ve geçitlerine iniyoruz. 1859’dan itibaren “Louis de Grenelle” burayı şarap mahzeni olarak kullanmaya başlamış. Yaklaşık 2,5 km uzunlukta olan bu mahzenlerde yaz-kış ortalama sıcaklık tıpkı Chinon’da olduğu gibi 12 derece civarında ve nem yaklaşık %80. Bu da şarapların olgunlaşması için mükemmel bir ortam sağlıyor elbette.
Mahzeni gezdiren firma yetkilisi bize gerek “terroir” gerekse de köpüklü şarap yapımında kullanılan “geleneksel yöntem” ile ilgili bilgiler veriyor.
Saumur toprak yapısı bölgede aşina olduğumuz kireçtaşından oluşuyor ki bu toprak yapısı özellikle “köpüklü şarap” yapımına çok uygun bağlar veriyor. Şu anda Loire Vadisi ve özellikle de Saumur bölgesi “köpüklü şarap” üretiminde “Champagne” bölgesi ile yarışır konumdalar. İlginç olan şey ise üretimde aynı yöntemi yani “geleneksel yöntemi” kullanıyor olmaları.
Köpüklü şarap yapımında kullanılan “geleneksel yöntemi” ayrı bir yazıda ele alacağım.
Louis de Grenelle’in mahzenlerinde gezerken, mahzenlerin oldukça uzun olması (2,5 km) nedeniyle her tünele bir sokak adı vermiş olmaları çok hoş olmuş (bazen Saumur’deki bir sokak ismi, bazen de kendi adlandırdıkları bir isim). 19. Yüzyıldan kalan geçitler, artık kullanılmayan merdivenler, bazı üretim aletleri oldukça tarihi bir ortam yaratmış. Son olarak gördüğümüz üreticinin eski rekoltelerini sakladığı “hazine odası”nda da yılın bazı dönemlerinde burada özel şarap içme ayinleri yapıldığını öğreniyoruz.
Turumuzun sonunda gün ışığına çıkıp, Louis de Grenelle’İn oldukça hoş tadım ve şarap satış mağazasına geçtik. Tadıma ilk olarak 18 ay şişede fermante edilmiş Chenin Blanc’dan yapılma “Ivoire” isminde bir “Saumur Brut” ile başladık. Oldukça canlı limoni aromaların baskın olduğu rahat içimli çok keskin olmayan bir şaraptı.
Hemen arkasından 2 yıl şişede fermante edilmiş %80 Chenin Blanc, 15% Chardonnay ve %5 Cabernet Franc içeren üreticinin “Platine” ismini verdiği bir “Crémant de Loire” ile seviyeyi biraz daha yükseltiyoruz.
Ardından oldukça hoşuma giden bir “Brut Rosé” tadıyoruz. “Perle” ismindeki bu “Crémand de Loire Brut” tamamen Cabernet Franc’dan yapılmış. Çilek, kırmızı erik, arkadan gül aromaları geliyor, oldukça rahat içimli çok hoş bir köpüklü şarap.
Louis de Grenelle’de tadıma devam…  Gözüme bizden biraz ötede bir şişe çarpıyor, içimden geçeni soruyorum… “Kırmızı köpüklünüz var mı?”… evet cevabı alınca, hemen tatmak ister misiniz diye soruyorlar bana… Eh! Biz de “hayır” diyecek değiliz elbette :) … Onca yolu bunun için gelmedik mi?...
“Acajou” adında, geleneksel yöntemle üretilmiş ve tamamen Cabernet Franc’dan yapılmış bir “demi-sec” köpüklü bu şarap. Cabernet Franc’dan alınabilecek kırmızı meyve aromalarının hoşça hissedildiği bu “kırmızı demi-sec köpüklüyü” içerken aklıma İtalyanların klasik “Labrusco”lar geliyor; zira, en son kırmızı köpüklü içtiğimde hoş bir Lambrusco içmiştim ve uzun zamandır da başka bir alternatif görememiş ve içememiştim.
Bu kadar tadım yeter mi yetmez mi diye kendimize sorarken, hiç “Grande Cuvée” tatmadığımız için bir de “Grande Cuvée” tadabilir miyiz diye soruyorum ve nazikçe “elbette” cevabı alıyorum. Loire vadisi üreticilerinin en sevdiğim yanlarından biri hemen hemen her şaraplarını açıp tattırmaları. Güzel bir “Grande Cuvée Saumur Brut” açıyorlar ve tadıma geçiyoruz. Ağırlıklı olarak Chenin Blanc üzümlerinin yer aldığı bu şarap için itiraf etmeliyim ki içtiğim bazı şampanyaları aratmayacak güzellikte, oldukça dengeli, meyvemsi ve floral aromaların çok hoş hissedildiği bir “grande cuvée” bu.
Louis de Grenelle’in şarap tadım ve satış mağazası sadece şarap değil ayrıca bölgeye has gastronomik yiyeceklerin de satıldığı bir yer ki bu genelde hemen hemen bölgedeki tüm üreticiler için geçerli. Daha önce görmediğimiz bölge üzümlerinden yapılma reçeller görüyoruz ve bir set alıyoruz ilerde tatmak için. Üreticiler genel olarak sadece şarap değil bölge gastronomisini de tanıtmak amacındalar. Çok hoş ambalajlarda şarap tadım setleri, Türkiye’de sadece ahşap kutusuna onlarca lira verebileceğiniz oldukça uygun fiyatlara köpüklü şarap setleri (3 şişelik set 30 euro civarında mesela), değişik yiyecekler, şarap aksesuarları satış mağazasında yer alan onlarca çeşit üründen biriydi.
Saumur’de Louis de Grenelle’den ayrılıp, Saumur şatosuna doğru yola çıkıyor ve şatoya bakan bağlarla örtülü yamacın bulunduğu park alanına park ediyoruz. İnsan böyle bir yerde yüzyıl yaşar dedirtecek cinsten güzellikte bir yer burası… Karşınızdaki tepede ortaçağdan kalma bir şato, yanındaki yamaçta dikilmiş chenin blanc bağları ve aşağınızda uzanan Loire Nehri… Hemen manzaraya nazır bir noktada yer alan bir cafe-resto’ya oturup bu güzelliğe kadeh kaldırıyoruz…
Loire vadisinde artık sona doğru yaklaştık... Bir sonraki ve son durağımız St. Nicolas de Bourgeuil ve Bourgeuil bağları…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder