22 Aralık 2010 Çarşamba

Vadideki şarap (4)… Loire Vadisi’ne veda… Bourgueil...

Saumur’den Tours’a dönerken geçtiğimiz inanılmaz güzellikteki “Bourgueil” ve “St Nicolas de Bourgueil” bağlarında dolanırken keşfettiğim “Cave du Pays de Bourgueil”, “Bourgueil” bağlarının kalbinde yer alan bir müze, şarap tadım ve satış mağazası.
Şarap müzesini oyulmuş taşlardan oluşan bölgeye has, artık aşina olduğumuz mağaraların içine yapmışlar. Müzede hem bölge bağları, şarapları ve üreticileri hakkında, hem de tarihsel olarak şarap yapımında kullanılan araç gereçler (16. yüzyıldan kalma şarap presleri, fıçılar, fıçı imalat malzemeleri vs) hakkında bilgiler ediniyorsunuz.
Müzeyi gezdikten sonra tabi ki tadıma geçiyoruz…
Tadıma 2009 rekoltesi bir “Domaine des Ouches” AOC Bourgueil roze ile başlıyoruz. Üreticisi Thomas & Denis Gambier. %100 Cabernet Franc’dan yapılmış hafif bir roze bu. Çilek ve narenciye aromaları baskın olarak hissediliyor. Beğendik…
Ardından 2008 rekoltesi bir “Marie Dupin” AOC St Nicolas de Bourgueil tadıyoruz. Yine tamamen Cabernet Franc’dan yapılmış olan bu hafif gövdeli şarap gerek burunda gerekse de damakta bol kırmızı meyve aromaları (kiraz, Frenk üzümü), ahududu gibi cabernet franc için belirgin aromalar içeriyordu. Tanenler yumuşak ve içimi oldukça rahattı.
Yine bir AOC St Nicolas de Bourgueil olan 2008 Domaine Guy Hersard Vieilles Vignes, adı üstünde yaşlı bağlardan gelen, orta gövdeli, cabernet franc’dan gelen kırmızı meyve ve meyan kökü aromaları, arkadan narenciye ve biraz da karanfil hissedilen, asiditesi yüksek bir şaraptı.
Kırmızılarda son olarak içtiğimiz 2008, Domaine des Mailloches AOC Bourgueil de yine bölgeye has “tuffeau” içeren (kireçli toprak) eski bağlardan (vieilles vignes) elle toplanan üzümlerden üretilmiş orta – tam gövdeli, tanen ve asidite açısından dengeli, potansiyeli yüksek bir şaraptı. Her zamanki gibi 100% Cabernet Franc’dan üretilen bu şarapta, genel olarak bir Cab. Franc şarabının klasik karakteristik kırmızı meyve ve meyan kökü aromalarını yansıtıyordu.
Burada ilgimi çeken bir başka şarapsa, Loire Vadisi’nin bir başka bölgesi olan “Coteaux du Layon” ‘dan “Or & Lumiere” adında 2009 rekoltesi bir tatlı Chenin Blanc’dı. Hafif bir saman sarısı renkte, burunda bal, sarı elma, arkadan hafif şeftali ve narenciye ve hatta en arkadan sanki peynirimsi aromalarının yanında, damakta zengin ve kompleks tatlar bırakan bitişe doğru marmeladımsı olgun meyve aromaları içeriyordu. Dengeli, zarif ve hoş içimli bir tatlı şaraptı diyebilirim.
Ve, bu güzel tatlı şarabı da tattıktan sonra, Loire Vadisi’ndeki son tadımımıza da yapmış olduk. Tours’daki son akşam yemeğimizde içtiğimiz 2008 “Domaine Filliatreau” Saumur – Champigny bölgesinden güzel, potansiyeli olan bir Cabernet Franc’dı. Tanen ve asidite açısından dengeli, kırmızı meyve, ahududu, Frenk üzümü  ve hafif karabiber tonları içeriyordu.
Genel olarak baktığımızda, Loire Vadisi’ne ve vadi şaraplarına hayran kalmamak elde değil. Vadideki onlarca çeşit keçi peynirleri ise gastronomik açıdan gezimizin zirve yaptığı dönemleri oluşturdu ve vadi şaraplarıyla inanılmaz güzellikte bir uyum içerisindeydiler.
İleride başka bir gezimizde bölgeye tekrar uğrayıp, gezemediğimiz şatoları ve bağları gezip, tatmadığımız şarapları ve peynirleri tadıp her yönüyle güzel Loire Vadisi’ni tekrar tekrar yaşamayı düşünüyoruz… ama yolcu yolunda gerek… istikamet… dünya şarabının tartışmasız merkezi… Bordeaux…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder