22 Aralık 2010 Çarşamba

Vadideki şarap (2)… Chinon...

Loire vadisindeki şarap turumuza Tours şehrine yaklaşık 1 saat uzaklıktaki Chinon’dan başlıyoruz. Chinon, vadinin korunmuş Ortaçağ kasabalarından biri. Ortasından Loire nehrinin bir kolu olan “La Vienne” nehri geçiyor. Çok hoş bir tepede yer alan şatosu tepeden güzel bir manzara sunuyor.
Loire vadisinin en önemli unsurlarından biri olan ünlü ortaçağ şatoları aslında vadideki tepelerin, dağların, oranın buranın oyulması sonucunda çıkartılan taşlardan yapılmış. Oluşan mağaralar da bölge halkı için başlangıçta erzak depolama alanları olarak kullanılmaya başlandıktan sonra, bölgede şarapçılığın gelişmesiyle beraber bu mağaralar mükemmel sabit sıcaklıkları nedeniyle (sıcaklık yaz-kış ortalama 12 derecede sabit) mahzen olarak kullanılmaya başlanılmış.
Chinon merkezine yakın bir yerde bulunan “Couly Dutheil” bölgenin önemli üreticilerinden. Önceden randevu alarak gittiğimiz “Couly Dutheil”de danışma, şarap tadım ve satış ofisindeki ilgili yetkiliye kendimizi tanıttıktan sonra sıcak bir karşılama ile hemen mahzenleri gezmeye koyulduk.
Couly Dutheil’in Chinon’daki merkezinde artık üretim yapılmadığını, şarap üretiminin firmaya ait olan bölgedeki başka bir tesiste yapıldığını öğreniyoruz. Gezdiğimiz yeri sadece şarap saklama ve depolama alanı olarak kullanıyorlar. Mahzenin girişinde bizi ahşap fermantasyon fıçıları karşılasa da, artık bölgede bu tip ahşap fermantasyon fıçılarının kullanılmadığını, onun yerine üzümün meyvemsi tadını ve aromalarını daha iyi aktardığı için sadece paslanmaz çelik fermantasyon tankları kullanıldığını öğreniyoruz. Mahzenin girişindeki eski ahşap fıçılar nostaljik bir amaçla yerlerinde duruyor.
Mahzenin mükemmel sabit sıcaklığı sayesinde binlerce şişe olgunlaşmasını sürdüredurursun, bizler bir yandan “Couly Dutheil” hakkında bilgiler alıyoruz. 20.yüzyıl başlarında kurulan Couly Dutheil bölgedeki hemen hemen diğer tüm üreticiler gibi bir aile şirketi aslında. Bölgenin Chinon tarafında en iyi şarapların yapıldığı ünlü “Clos de l’Echo” civarlarında bağları var. Clos de l’Echo bölgesindeki şarapların ünlü  ve iyi olmasının en temel sebebi toprak yapısı. Üst katmanda kil ve kuartz, hemen altında ise buraya has “tuffeau” yani tüflü toprak yapısı ile birleşen kireçli toprak Chinon civarlarının en karakterli toprak yapısını ortaya çıkarmış.
Couly Dutheil’in sahibi olduğu diğer bağlar “Vienne” nehrinin platosunda oluşan kumlu ve çakıllı topraklar üzerinde yer alıyor. Clos de l’Echo’ya göre daha orta kalite şaraplar bu bağlardan çıkıyor. 
Mahzen turu sonrası tattığımız şaraplara baktığımızda hiç tartışmasız da “Clos de l’Echo” topraklarında üretilen şaraplar kendini bariz bir şekilde hissettiriyor.
Mahzende ayrıca ilerde göreceğimiz tüm mahzenlerden de aşina olacağımız firmanın sahiplerinin özel şarapları ve kavları özel bir yerde saklanıyor. Zira, bunlar aslında her şarap üreticisinin “hazineleri” konumunda. Hazine içinde üreticinin en eski rekolteleri de mevcut, ancak bu eski rekoltelere özgü şarapların pek içilebileceğine inanılmıyor. Zira, üreticiler kendileri de en iyi bölge şaraplarının bile 10-12 yıldan belki de 15 yıldan öte yıllandırılmayacağının farkında aslında. Yine de bu eski rekolteler kendileri ve firmaları için tarihi önem taşıyor.
Mahzen turumuzu tamamlayıp şarap tadımına geçiyoruz. Tadıma bölgenin hakim beyaz üzümü olan “Chenin Blanc”dan yapılmış bir sek beyaz şarapla başlıyoruz.
2009 rekoltesi olan “Les Chanteaux”, açık sarı rengi, önden limon arkadan diğer beyaz meyveleri içeren derin meyvemsi aromaları damakta hissedilen hafif mineralimsi oldukça dengeli hoş bir şarap. 2009 rekoltesini n nasıl geçtiğini soruyorum, “Bordeaux kadar olmasa da iyi bir yıldı” diye cevap alıyorum. İlerdeki yazılarımda Bordeaux’nun 2009 rekoltesiyle ilgili ilginç tespitlerim olacak.
Ardından hafif gövdeli bir kırmızı ile devam ediyoruz. Yine 2009 rekoltesi olan “Les Gravieres” 100% Cabernet Franc’dan yapılmış. Yukarıda bahsettiğim bölgenin kumlu ve çakıllı topraklarındaki bağlardan geliyor. Düşük asitli ve hafif hissedilen tanenleri ile Cabernet Franc’dan beklenen kırmızı meyveleri, ahududu, kiraz, çilek gibi aromaları belirgindi. Izgaralar ve hatta hafif soğutularak içildiğinde balık ile iyi gidebileceğini düşündüğüm çok rahat içimli bir şaraptı.
Tadımda içtiğimiz 3. Şarap ise 2008 rekoltesi olan yine plato bölgesi Cabernet Franc  üzümlerinden Domaine René Couly oldu. Bir öncekine göre daha gövdeli bir şaraptı bu. Orta gövdesinin yanında yoğun asitli ve yoğun hissedilen tanenleri ile meyvemsi aromalar daha çok kendini hafif ekşi, yeşil aromalara bırakmıştı. Bu şarabı pek beğenmedik açıkçası, bunu da üreticiye ilettik, kendisi haklı olduğumuzu kabul etti ve 2008 rekoltesinin sorunlu olduğunu özellikle 2008 ilkbaharında yaşanan don olayının üzümlerin gelişimi açısından sorun yarattığını anlattı. 2008 yılı başından sonuna bölgede zorlu bir rekolte olarak tarihe yazdırmış adını.
Son olarak içtiğimiz şarap, bölgenin efsane toprak yapısı “tuffeau”ya (tüflü toprak) sahip Clos de l’Echo bağlarından. İyi bir rekolte olan 2006 rekoltesi son yılların en iyi rekoltelerinden biri olmuş. Oldukça koyu renkli, tam gövdeli belirgin çok hoş kırmızı meyve aromalarına bu kez mürdüm eriği de katkıda bulunmuş, arkadan narenciye aromaları da gelerek çok güzel bir bütünlük sağlamış. Üreticinin de son yıllardaki favorisi olan bu şarap bizim de favorimiz oldu.
Tadımın başlangıcında hoşuma giden olaylardan birisi, o an üreticiyi gezmeye gelen sadece biz olmamıza rağmen, ellerinde önceden açılmış ve vakumlanmış şişeleri bize sunmayıp, bizim için tadımda direk yeni bir şişe açmaları oldu.
Bunu neden yazıyorum, çok değil, Loire Vadisi’ne varmadan sadece 1 hafta önce Bozcaada’da, adanın önde gelen üreticilerinden birisinin ada merkezindeki mağazasında yaptığımız tadımda bize sundukları en az 2-3 gün önce açılmış ve resmen okside olmuş şarapları tadım için önümüze koymaları karşısında şaşırıp kalmıştık.
Fransız şarap üreticisinin şarabı öncelikle “onuru” için ürettiğinin başka bir örneği bu olsa gerek…
Couly Dutheil’de gerek mahzen turu gerekse şarap tadımı için herhangi bir ücret ödemedik ki, aslında tek ücret ödemediğimiz yer de burası oldu açıkçası…
Genel olarak hoşumuza giden şarapları tattığımız oldukça ilginç mağaralara oyulmuş mahzenleriyle Loire Vadisi’ndeki ilk durağımız Chinon ve Couly Dutheil’den mutlu mesut bir şekilde ayrılarak, Saumur bölgesine doğru yolumuza devam ediyoruz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder